12 Ağu 2007

Baska kardes mi yok?



Başka kardeş mi yok?

10.08.2007

BEHİÇ KILIÇ
behic.kilic@tercuman.com.tr


BU saatten sonra Apo’yu sadece ve sadece O’nun meseleyi üstlenmesi keser... Yoksa, olacak olan “husumetin kıvılcımları”dır...
Hemen açıklık getirelim...
Buradaki Apo, “sayın” olan değil de “kardeşim” olandır, hani şu “Beraber yürüdük biz bu yollarda” meselesindeki...
Cumhurbaşkanı adayı olan...
(Hoş, ötekinin de gönlünde bir Mandela hedefi vardır ya neyse, konuyu dağıtmayalım...)




Yani eğer ki, kendisi ortaya çıkıp da “Cumhurbaşkanı adayı benim arkadaşlar” demez ise Abdullah Gül bu saatten sonra artık asla “Yol arkadaşım, kardeşim Abdullah Bey” değildir Tayyip Erdoğan için... Hani “tamam” dese bile, biliniz ki lastik patlamıştır...
Bu meselede aslında Çankaya’da Sezer’in oturması en iyisiydi!.. Mağduruz diye sandıktan çıkmalarını bile bu duruma borçlu değiller mi?!.
Vakti kerahata doğru, aslında kafasında hep kendisi vardı Çankaya tarihine geçmeye kim hayır diyebilirdi... Nisan başlarında, hafiften ortalığa haberi saldı ve gördü.
Melanet muhalefet “Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olamazsın” diye yaygarayı basınca çok sinirlendi ve “Size ne?” dedi...
İlk kırılması, Güler Sa’ya oldu!..
-Başbakan olarak kalsanız iyi olur...
-Saygı duyarım...
Sermayeye karşı “saygıda boynu kıldan inceydi” de aklı gene de tepelerdeydi...
Vakit yaklaştıkça, o da ekibini topladı ve onlara “Çankaya kararını” onaylatmak istedi... Toplantının en alevli en kızışmış anında, İçişleri Bakanı elinde bir konuşma metni ile salona daldı, yanına yaklaştı, elindekini uzattı... Biraz ilerde bir binada, Genelkurmay Başkanı, gazetecilerle konuşuyordu ve söyledikleri, eline tutuşturulan kağıtta vardı...
“Seçilecek cumhurbaşkanı aynı zamanda TSK’nın Başkomutanı’dır. Bu yönüyle TSK’yı yakından ilgilendirmektedir. Biz hem cumhurbaşkanımızın, hem de aynı zamanda Başkomutanımı’zın Silahlı Kuvvetler ve Türk Milleti’nin sahip olduğu, cumhuriyetin temel değerlerine, anayasamızda ifadesini bulan laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti idealine, devletin üniter yapısına bağlı ama sözde değil özde, bunu davranışlarına yansıtacak şekilde bir cumhurbaşkanının oraya seçileceğine olan inancımı belirtmek istiyorum...”
O kağıdı okurken, salondaki cemaat “Türkiye’nin kendisi ile gurur duyduğunu” hep bir ağızdan haykırıyordu ve kendisini “cumhurbaşkanı olarak görmek istediklerini” gözyaşları ile hıçkırıklar arasında aktarıyorlardı...
“Durun bakalım” dedi onlara...
Hayırdır inşaallah, Emine Hanım istihareye yatmıştı ve bu Çankaya meselesine onay vermemişti!..
Sonrasını hatırlayınız, Kumkapı’ya gitmişti...
Kumkapılı balıkçıyı dinleyince, cumhurbaşkanı olmaması gerektiğine ikna olmuştu!..
Ne demişti balıkçı?..
-Sen Başbakan olarak kal!..
-Aynen!..
“Balıkçılar ne derse o”...
Bu vesile ile balıkçıların sadece balıktan değil politikacıdan da anladıklarını kavramış olmuştuk!..
Balıkçı balığı, solungaçlarından anlar...
Ya politikacıyı neresinden anlar?..
Suratından!..
Kumkapılı balıkçı, öyle diyordu!..
“Başbakan’ın yüzüne bir baktım, gördüm ki, başbakan olarak kalmak istiyor!..”
Sözcü balıkçı kırmızı gömlekliydi ve bu gömleği “Gül rengi” olduğu için giydiğini Abdullah Gül’ü selamladığını söylüyordu.
“Güzel insanlar” diyordu hem Başbakan, hem de Gül için “onları seviyordu.”
Hikâyenin sonrası maglum.. Cumhurbaşkanlığı mağdurları, meydanlardan sandıkları patlattılar...
Eee, şimdi ne olacak?..
Özlü sözlü açıklama, taptaze ellerinde duruyor, Emine Hanım’ın istiharesi de ve meydanlarda verilen sözler de...
“Benim adayım, bu yollarda beraber yürüdüğümüz Abdullah Bey kardeşimdir” meselesi de...
Gerçi, beraber yürünen yol arkadaşlarının, seçim listelerinde, “AB rüzgarları ile” nasıl silkelendiğini hep beraber gördük...
Hayatın gerçekleri, “Yol arkadaşı Abdullah Bey kardeşim” yerine yeni bir kardeşi oturtabilir!.. Borsayı, piyasaları yüzde yetmiş oranında kontrole alan “yabancılar” için zor mudur sanki?..
Benim gördüğüm, bu saatten sonra Abdullan Gül’ü tek yol sakinleştirir... Tayyip Erdoğan çıkıp “Cumhurbaşkanı adayıyım” diyecek, başbakanlığı ona terk edecek!..
Bu değneğin neresinden kim tutacak?..