| BU adamlar bizden yüzde 46. 7 oranında oy aldılar. Şimdi karşımıza geçmiş, dalga geçiyorlar.
Herhalde müstahakız buna!
LifeExtension.com
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, gazetecilere Başkent’teki su kesintileri konusunda bilgi verirken, kameralar karşısında pişkin pişkin sırıtarak, Ankara’da nüfus ne kadar az olursa su sıkıntısının o kadar rahat çözüleceğini şu vahim sözlerle anlatıyor:
“Bu 2-3 ay içinde vatandaşlarımız diğer şehirlere giderek anne ve babalarını ziyaret etseler iyi olur. Ankara boşalır. Böylece su tasarrufu yapılır.”
Güler misiniz, ağlar mısınız?
Adam resmens, ìDefolun gidin Ankara’dan” diyor
Bununla da yetinmiyor, görevli olan personelin dışında Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan 16 bin 500 personelden izin kullanmak isteyen en az 8 bin personelin aileleri ile birlikte şehir dışında izin kullanmalarının su tasarrufu sağlayacağını söylüyor.
Osmanlı Maarif Nazırı, ìŞu okullar olmasa maarifi ne güzel idare ederdim” dememiş miydi?
Melih Gökçek de, ìŞu Ankara halkı olmasa Ankara’yı ne güzel idare ederdim” demek istiyor.
Daha iki hafta önce kendilerine yüzde 46. 7 oranında oy verenleri neredeyse Ankara’dan kovacak!
Böyle bir terbiyesizlik olabilir mi?
Yatırım yapılmazsa
AKP’nİn seçim propagandasındaki en etkili argümanlarının başında, elektriğe ve suya zam yapmamış olmak geliyordu.
ìİnadına AKP” diyenler de, ellerindeki faturaları göstererek, ìAKP iktidarı dört yıldır elektriğe ve suya zam yapmadı” propagandasını yapıyorlardı.
Allah’ın sopası yok!
Öyle bir çuvalladılar ki, suya ve elektriğe zam yapmaktan başka çareleri kalmadı. TEDAŞ’ın zararı 8 milyar dolar imiş. İSKİ, suya zam yapılması için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına başvurmuş. Yapılacak zam yüzde 20’nin altında olmayacakmış.
Ne su kaynakları ve ne de elektrik üretimi Türkiye’nin ihtiyacını karşılayabiliyor.
Küresel ısınma ve kuraklık tehdidi de ortada iken, hiçbir önlem almaz ve yatırım yapmazsanız, felaket kapıya dayanınca eliniz ayağınız böyle birbirine dolanır işte.
Demirel ne diyor?
9. CumhurbaŞkanI Süleyman Demirel, 13 Haziran 2001’de Antalya’da yapılan Avrupa İş Kongresi’nin 4. Genel Kurul toplantısında bir konuşma yaparak, insanlığın geleceğini suyun belirleyeceğini söylemiş, 40 yılda yüzde 40 oranında azalan su kaynaklarının bundan sonra da hızla azalmaya devam edeceğine dikkat çekmişti.
Su konusunu çok iyi bilen Sayın Demirel’e göre, ìKüresel su miktarına bakarak dünyanın bir su kıtlığı içinde olmayacağı düşünülebilir. Dünyanın yüzde 70’inin su ile kaplı olması insanları bu düşünceye sevkedebilir. Ancak, bu suyun yüzde 97’si tuzlu sudur. Sanayide ve tarımda kullanılmamaktadır. Nehir, göl ve bataklıklardaki su miktarı ise, ancak yüzde 0. 4’tür.”
Türkiye su kaynakları bakımından zengin bir ülke olmadığına göre, bu sorunu nasıl çözecek?
Su ve enerji sorununun nasıl çözüleceğini Sayın Demirel’e soran, danışan var mı?
Bu kafa ile gidersek, yağmur duası da, Kızılırmak da, Melen Çayı da kurtaramaz bizi. |
BANA GÖRE