8 Ağu 2007

Melih’in isleri

BANA GÖRE

Melih’in işleri

08.08.2007

SIRRI YÜKSEL CEBECİ
sirriyuksel.cebeci@tercuman.com.tr


BİR insan neden sevilir, neden beğenilir? Bu soruyu kendi kendimize her soruşumuzda, Melih Gökçek gelir gözümüzün önüne.
Genellikle pancar gibi kızaran bir yüz, aşağılayıcı ve hiç güven vermeyen bakışlar...
Ve bu adam, 13 yıldır Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı...
Kendi reklamını iyi yapar, tipik bir üstyapı devrimcisidir ama hep varoşlardan oy alır, gösteriye ve gösterişe bayılır, kendisini eleştiren gazetecileri mahkemeye vererek tazminat alır.

Trend Times has the latest and greatest toys

Kazandığı tazminatlarla servet sahibi olduğu söyleniyor.
Melih Gökçek, mesela Çankaya belediye başkan adayı olsa seçimi kazanamaz ama, Mamak belediye başkan adayı olsa kesin seçilir.
Ne demek istediğimizi anlamış olmalısınız.
Bunların, yoksul varoş insanlarının oyunu almak için geliştirdikleri ve uyguladıkları taktiklerin başında beyine, akla ve vicdana değil, mideye hitap etmek geliyor.
Belediye kaynaklarından ìyardım” adı altında çek, kömür ve erzak dağıtırlar. Yani, halkın parası ile halkın oyunu satın alırlar.
Sonra da ìHalk bizi istiyor ve destekliyor” diye şişinirler, hava atarlar, kendilerine oy verenlere tepeden bakarlar, burunlarından kıl aldırmazlar.
AKP, belediyelerin çoğunu elinde bulundurmasa, yüzde 46.7 oranında oy alabilir miydi?
Yoksulluğu kader sayan ìBir lokma, bir hırka”cılar ve ìDindar cumhurbaşkanı” söylemi ile cezbolan muhafazakârlar, AKPíden başka hangi partiye oy vereceklerdi?
Dört ayak üstüne düşmek
1984 yılında Anavatan Partisi’nden Keçiören Belediye Başkanı seçilerek siyasete atılan Melih Gökçek, hep büyük hedefler peşinde koştu.
Amacı, lider ve başbakan olmaktı. Bunun için gerekli karizma ve yeteneğe sahip olduğunu düşünüyordu. Fakat 1989 yerel seçimlerinde tökezledi ve Keçiören Belediye Başkanlığına ikinci kez seçilemedi.
Rahmetli Turgut Özal hemen imdadına yetişti ve onu Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürü yaptı. Bu netameli işi eline-yüzüne bulaştırınca, 1991íde görevi bırakmak zorunda kaldı.
Kabına sığamıyordu. ANAPítan istifa ederek Refah Partisiíne girdi ve RP-MHP ittifakının 62 milletvekili çıkardığı 1991 seçimlerinde Ankara milletvekili olarak Meclisíe girdi.
Milletvekilliği devam ederken 1994 yerel seçimlerinde Refah Partisiínden Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu ve rakibi Murat Karayalçıníı 6500 oy farkıyla yenilgiye uğratmayı başardı.
Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar
O gün bu gündür Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olan Melih Gökçek, AKP kurulduğunda davet beklemiş, davet edilmeyince de, “Yenilikçiler daha şimdiden kendi aralarında bile buhrana düşmüş durumdadır. Melih Gökçek gibi, kamuoyunca malum bir ismin bu şekilde dışlanmak istenmesi ve İstanbul Belediye Başkanı Gürtuna’nın da görmezden gelinmesi, yeni oluşumun da tıpkı Saadet gibi, kitle partisinden ziyade cemaat mantığıyla idare edilmek istendiği iddialarını gündeme getirir” gibi laflar etmeye başlamıştı.
Ama bu, Melih Gökçekíti. Anında yüz seksen derece çark ederdi.
AKP 2002 seçimlerinde iktidara gelmişti. Genç Partiíye girmesi beklenen Melih Gökçekíin AKPíye girdiğini duymayalım mı?
Melih Gökçek şimdi zor durumda... 21. Yüzyılída başkent Ankaraíyı susuz bırakmanın utancını yaşıyor.
Bu utanç yetmiyormuş gibi, Ankara bir damla suya hasret iken, ASKİíye ait su borularından birinin patlaması sonucu 10 metreye kadar yükselen sular, Demetevlerídeki evleri ve işyerlerini basıyor.
Eee çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üç sıçrar. Şimdi sıçrasın da görelim!