19 Eyl 2007

Emperyalistlerle isbirligine devam (!)





19.09.2007

LALE ŞIVGIN
lalesivgin@yahoo.com


14 EYLÜL 2007 tarihli, “Yeni Tezgah: Türk Kürt çatışması” başlıklı yazımda, “2 Eylül’de duvara Milliyetçi Türkiye yazanlarla, Bağımsız Türkiye yazanlar aslında aynı şeyi istiyorlardı. Ancak emperyalist güçlerce iki taraf birbirine kırdırıldı” diyen Hür Parti Genel Başkanı Yaşar Okuyan’ın şu tespitine yer vermiştim:
“Aynı emperyalist güçlerin yeni tezgâhı, Türkiye’de bir Türk-Kürt çatışması çıkartmaktır.”
Bu tespitten yola çıkarak ben de yazımda şu soruyu sormuştum:
Bugün pek çok Kürt aydın bile emperyalist güçlerin bu tezgâhının farkındayken, DTP’lilerin ayrılıkçı ve provokatif söylemlerle, bu tezgâhı -bilerek ya da bilmeden- desteklemesini neden eleştirmiyorlar? 12 Eylül ortamını oluşturan tezgâhın bir benzeri madem bugün yeniden sahneleniyor, o zaman tezgâhı görenler, neden tezgâha destek olanları uyarmıyor, kınamıyor?

Gerek yazıdan sonra aldığım elektronik postalar, gerekse yazıma yer veren www.haber7.com sitesinde yer alan yorumlar son derece çarpıcıydı. Hepsine yer vermem mümkün değil ancak benzer içeriktekileri de temsilen en çarpıcı elektronik postalardan birini yorumsuz olarak aynen sunuyorum:
“... Evet! Bazı güçlerin bu oyunu oynadığı doğrudur. Bunu Kürt tarafı ve DTP biliyor. Sizin bahsettiğiniz kişiler de biliyor. Çözüm çok basit hanımefendi! Biz Kürt’ler, eşit olana kadar, emperyalistler ile işbirliği yapmaya devam etmeliyiz-edeceğiz.” M.D
İmalat hataları
HAYATI Türk milliyetçiliği yolunda mücadelelerle geçen Dündar Taşer’in Türk toplumunun yaşadığı kültür ve medeniyet dramını, toplumun kendi değerlerine yabancılaşıp, milli ve manevi kaynaklarından kopuşunu ve böylelikle kaybedilen nesilleri özetlediği bir deyimi vardır: “İmalat hatası.” Taşer bu deyimi şöyle açıklar:
“Bizim neslimiz bir reaksiyon neslidir. Yılgın, aciz, rahatsız, ürkek, çekingen, nemelazımcı ve renksizdir. Dedelerimizin her meseleyi halledip bitirmediğine müteessir; Fatih’in asfalt yol yapamadığına kızgındır. Tek gayeleri vardır, sorumlu olmamak... Niçin? Çünkü biz böyle eğitildik. Bizim neslimizden tek tük bu vasıflar dışında kimseler varsa onlar da imalat hatalarıdır. Bu nesil davasızdır, kavgasızdır, amelsizdir ve sorumsuzdur. Bu nesil Musa’ın Mısır’dan çıkarıp Kudüs’e sokamadığı bir nesildir.”
Taşer’in bu tespitleri günümüzde de geçerli. Günümüz Türkiyesi gün geçtikçe Taşer’in özetlediği gibi milli ve manevi değerlerden uzaklaşmaya devam ediyor dahası bugün tablo daha da acıklı.
Çünkü bugün;
Ermeni soykırımını tanıyalım diyenlere “insan hakları savunucusu”,
Diyarbakır kalemizdir diyenlere “demokrat”,
Mehmetçiğe kurşun sıkanlara “özgürlük savaşçısı”,
Atatürk ve ilkelerini hafızalardan silmeye çalışanlara “ilerici”,
Kıbrıs’ı ver kurtul diyenlere “uzlaşmacı”,
Cumhuriyet mitingleriyle Cumhuriyet’e sahip çıkanlara “cuntacı”,
Cumhuriyeti numaralandıranlara “devrimci”,
Türk’üm diyenlere “ırkçı” tanımlamaları yapılıyor... (Tercuman)