İŞSİZ kalan aylak kasap, bilmem neyini tartar dururmuş.Tıpkı Mehmet Ağar gibi... Seçimlerden önce “Ben Mehmet Ağar’ım” diyerek burnundan kıl aldırmayan, DYP-ANAP birleşmesini türlü ayak oyunları ile engelleyen, merkez sağın çanına ot tıkayan, DP 22 Temmuz seçimlerinde yüzde 5.4 oranında oy alınca genel başkanlıktan istifa ettiğini açıklayan, birkaç gün sonra tükürdüğünü yalayarak “Kongreye kadar partimin başındayım” diyen Ağar, şimdi, milletvekili listeleri yapılırken sıraların para ile satıldığı yolundaki iddiaların araştırılması için komisyon kurdurmuş. Milletvekili sıralarının para ile satıldığının iddia edildiğini ilk kez Akşam gazetesinde, geçen hafta bugün kaybettiğimiz değerli gazeteci arkadaşımız Şakir Süter yazmıştı. Sevgili Süter, medyada merkez sağı en iyi bilen ve en iyi izleyen gazeteciydi. Ağar’ın da yakın dostları arasındaydı. Geçen hafta merhum Süter’in cenaze töreninde bütün gözler Mehmet Ağar’ı aradı. Deniz Baykal, Zeki Sezer ve Erkan Mumcu oradaydı, fakat Ağar yoktu. Ağar, medyadaki en yakın dostunu son yolculuğunda yalnız bırakacak kadar vefasız mıydı, yoksa halkın içine çıkacak yüzü mü yoktu? Merhum Şakir Süter, “Merkez sağ ve merkez sol güçlü değilse, siyaset ve demokrasi sağlıklı gelişemez” diyen bir yazardı. Meslek hayatı boyunca merkez sağın ve merkez solun güçlü olması için çırpınıp durmuştu. DYP ile ANAP’ın birleşmesini çok istiyordu. Birleşme suya düşünce, büyük hayal kırıklığı yaşamıştı. Zaten bu çeşit hayal kırıklıkları değil midir onu genç yaşta aramızdan alıp götüren. Ağar hesap verecekmiş Mehmet Ağar, partide iç hesaplaşmaya neden olan her konuda hesap vermeye hazırlanıyormuş. Partinin paralarının usulsüz biçimde harcandığı iddiaları da araştırılacakmış. Hatta bunun için Rıza Akçalı, Bekir Sami Daçe, Selma Acuner, Bahattin Şeker ve Birkan Erdal’dan oluşan bir komisyon bile kurulmuş. Bu komisyon şimdi, “Adam gibi adam” Mehmet Ağar’dan hesap mı soracak? Sorsa ne olur, sormasa ne olur? Ağar’ı suçlu bulsa ne değişir, bulmasa ne değişir. Olan olmuş, DYP ile ANAP birleşmesi gerçekleşseydi, 22 Temmuz seçimlerinde en az yüzde 15 oranında oy alması beklenen merkez sağ, Türk siyasetinden neredeyse silinmiştir. Ne yaparsanız yapın, merkez sağı ve giden oylarını bu saatten sonra geri getiremezsiniz. Yani, ölüyü diriltemezsiniz. Merkez sağ ihtiyacı Merkez sağın tekrar dirilebilmesi ve Türk siyasetinde söz sahibi olabilmesi için, yeni yüzlerle ve yeni isimlerle ortaya çıkması gerekiyor. Türkiye bugün sahip olduğu her şeyi merkez sağa borçludur. Türkiye’deki bütün devasa eserlerde merkez sağın imzası vardır. Menderes’le başlayıp, Özal ve Demirel’le devam eden bu köklü siyasi geleneğin misyonu bitmedi, bitmez. Türkiye’nin, Türk siyasetinin ve Türk demokrasisinin merkez sağa her zaman ihtiyacı var. Ama sahte adam gibi adamların değil, gerçek adam gibi adamların omuzlayacakları merkez sağa... |