t.kivanc@yenisafak.com.tr
Geçen hafta Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde bir minibüs tarandı, 12 köy korucusu hayatını kaybetti. Hafta sonunda ise, yine Şırnak'ta, bu defa Küpeli mevkiinde, 13 can alan bir çatışma yaşandı. Dün bu yazı için masama oturduğumda, ajanslar, önce Diyarbakır/Lice'de daha sonra da Şırnak'ta, askerî konvoyların geçtiği yollara döşenen mayınların patladığı haberini geçiyordu.
Bir haftada kaç şehit verilir? Bu kadar kayba yürek dayanır mı?
Terör örgütleri bazılarının sandığı gibi gözü kanlı katillerden ibaret değildir; her terör örgütünde gözünü kırpmadan adam öldürebilecek, çoluk-çocuk öldü diye vicdanında en ufak bir sızlama yaşamayacak tipte eylemciler bulunur, tamam, ama tetikçilere 'eylem emri' veren, hesabını-kitabını bilenlerden oluşan lider kadrosudur.
Sözün kısası şu: Bu eylemleri PKK yapıyorsa, bu, birkaç gözü kanlı katilin “Ovaya ineyim de asker avlayayım” düşüncesinin eseri değildir. Eylemlerin arkasında ince bir hesabın bulunması gerekir. PKK yapıyorsa bu eylemleri, belli bir sonucu almak için yapıyordur.
Yorumcular arasında bazı eylemlerin PKK tarafından yapılmadığına inananlar olduğunu biliyorum. Mayıs ayında Ankara/Ulus'ta kendini patlatan canlı bombanın eylemi PKK'ya mal edilmişti, ama terör örgütü olayı üstlenmedi. Beytüşşebap'taki minibüs taramasını “PKK yapmamıştır” ihtiyatıyla karşılayanlar çıkması bu yüzden... 1993 mayısında, PKK'nın 'ateşkes' ilânından hemen sonra, Bingöl-Elazığ karayolu Mendo Deresi mevkiinde sevkıyatı çıkmış erlerin otobüsü taranmış, 33 silâhsız er şehit edilmişti; onda da “PKK yapmamıştır” kuşkusu duyanlara rastlanmıştı.
Kuşku, kimin elinin kimin cebinde olduğunun bilinemediği terör olaylarında herkesin rehberi olmalı. Ancak, son bir hafta içerisinde meydana gelmiş olaylar, üzerine 'PKK' kartviziti iliştirilmemiş olsa bile, PKK'ya mal edilecek türden eylemler...
Kara Kuvvetleri Komutanı Org. İlker Başbuğ Kara Harp Okulu'nun yeni ders yılını açarken, “Örgüt yeniden başa döndü; 7-8 kişilik gruplar halinde eylem yapıyor ve bundan silâhlı propaganda olarak yararlanıyor” tespitini kamuoyuyla paylaştı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin eylemlerin 'PKK işi' olduğunda bir kuşkusu yok.
Beni şaşırtan da gelişmenin bu yönü zaten...
Yıllar ve yıllar boyu PKK'nın arkasında Batılı ülkelerin desteği olduğu iddia edilir, ancak çoğuyla ittifak ilişkisi içerisinde bulunduğumuz ülkelerle arayı bozmamak için “Hangisi?” sorusuna açık bir cevap verilmezdi. Oysa Irak'ı işgalinden ve PKK'nın vurucu timlerinin Kandil'e yerleşmesinden beri, kuşkuların odağına ABD oturdu. Türkiye kendi içine yönelik PKK terörü konusunda Washington'la görüşüyor; Amerikalı yetkililer ülkemize gelip PKK terörünü sona erdirme taahhüdünde bulunuyorlar. (Yenisafak)