31 Tem 2007

Millet ve ordu karsi karsiya

TUNA'NIN GÖZÜYLE

Millet ve ordu karşı karşıya

31.07.2007

TUNA SERİM
tuna.serim@tercuman.com.tr




Visit Zazzle.com!

PAZAR gecesi Kanal D haberde yayınlanan bir haberi şaşkınlıkla izledim, yüreğim daraldı. Deniz Arman, yanaklarını şişire şişire bir şehit cenazesinin haberini veriyordu. Cenazeye katılanlardan biri bir komutan, diğeri AKP’den istifa eden bakan Abdüllatif Şener... Verilen habere göre şehit yakınları ikisine de isyan ediyorlar. Yüreği yanan, en sevdiğini kaybeden kişi elbette isyan eder, bunu yüreğindeki acılara saygı gösterip gelenlere iletir, onlar da dinler, teselli ederler... Şehit acısından büyük acı var mıdır dünyada, ya da şehit ailesinden daha saygını... Kanal D, haberi öyle bir gösteriyor ki, şehit kardeşleri komutanları eleştiriyor izlenimi veriyor. Sanırım hedef, birbirinin ayrılmaz parçası olan ordu ile milleti birbirine düşürmek, askerlik coşkusunu engellemek... Son günlerde aileler perişan, çünkü uğruna savaştıkları toprakların hainleri en tepelere çıktı; asıl isyan bu, ama gösterilen farklı...
Cem Yılmaz’ı aratmadılar
CNN TÜRK’teki Futbolmania programı sezonu açtı. Bu hafta Beşiktaşlı yorumcu Faik Gürses tatilden dönmeyince meydan Aziz Üstel ve Ömer Çavuşoğlu’na kaldı. Konu, takımların transferleriydi. İkilinin konuşmaları öyle eğlenceli bir hal aldı ki, kendimi Cem Yılmaz şovu izliyormuş gibi hissettim. Futbolmania farklı bir program, yorumcular birbirlerini kızdırıyor, bu arada da eğleniyorlar, tıpkı izleyenlerin eğlendikleri gibi... Futbolmania taraftarlığın ne olduğunu gösteriyor, futbolun bir oyun, bir eğlence olduğunu da...
Find Email Addresses

Hükümet TV’sinde meme şov!
ÖNCE açıklama yapmam gerekiyor. Birincisi, TMSF yönetimindeki atv, hükümet TV’si statüsündedir, ikincisi “Meme” tıbbi bir terimdir, bir doktora göğüs derseniz anlamaz, kalbinizi kontrol etmeye kalkar. Pazar gecesi atv’deki İbo Show’a bir kadın katıldı, gazetelerde ünlü diye tanıtılıyordu, çünkü evli sevgilisinin karısının yaptığı baskınlarla, onunla bununla atışmalarıyla, dedikodularla gündem oluşturmuştu. Sözde şarkı söylemek için en çok izlenen saatte televizyona çıkan bu kızımızın(!) dekoltesi o kadar derindi ki, kendini bile huzursuz ediyordu-çünkü ekranda bu bölgenin tamamen açılması Tatlıses’i kızdıracaktı, belki de program öncesi uyarılmıştı- bu nedenle durmadan dekoltesini çekiştiriyor, kapatmaya çalışıyordu. Muhafazakâr bir hükümetin muhafazakâr olması beklenen televizyonunda fırladı fırlayacak “memeleriyle” dikkat çeken bu kadının ne işi vardı? Şarkıları şarkıya, adı sanatçıya benzemediğine göre... Şu sıralarda ABD bile Hillary Clinton’ın dekoltesiyle çalkalanırken, bizdeki “Dekolte Şov” hiç anlaşılmadı.
Günde üç kere
HABERTÜRK, programları tekrarlama rekoru kırıyor. Hafta sonunda Vapur Sohbetleri’ne üç kere rastladım, aralarda bakmadığım için daha fazla da yayınlanmış olabilir. Aynı programı üst üste yayınlamaya dünyanın neresinde televizyonculuk deniyor.
Dışarıyı bırak bize bak
AYNI gece Show TV haberde Almanların çektiği bir filmden bölümler gösterildi. Bu filmde Alman gençlerinden haraç isteyen, onları tehdit eden Türk gençleri konu ediliyormuş... Böyle bir film Türkleri ve Türkiye’yi kötü duruma düşürürmüş. Bence filme ses çıkartmayalım, Türklerin çektikleri onlardan beter olduğuna göre... Aranızda Berlin Fatihi, Duvara Doğru filmini izlemeyen var mı? Üstelik yönetmeni de bir Türk ailenin çocuğu, Fatih Akın... Biz bize o kadar yetiyoruz ki, yabancıya gerek kalmıyor.
Sorunun varsa şansın var!

Transparent Language

STAR TV’nin Fox TV’den büyük emeklerle transfer ettiği(!) Bir Dilek Tut programını izledim. Türkiye garip oldu, sorunun varsa şansın da var; şans da şarkı söylemekten geçiyor. Eğer sorun büyürse, jüri üyelerini ağlatacak seviyeye gelirse para ve üne kavuşman an meselesi. Bu yarışmalara bakınca Türkiye’de nelerin geçerli olduğu belli oluyor. Bütün dertlerinden şarkı söyleyerek kurtulabilirsin(!) eğer şarkıya bir de yaşamındaki dram eklenirse çift kaymaklı ekmek kadayıfı olur. Bu hafta dertlilerin yarışmasında, konuk jüri üyesi olarak Armağan Çağlayan vardı. Armağan kısa süre de olsa ekrandan ayrılmanın acısını çıkardı, yarışmacıları sıkıştırdı ve profesyonel jüri olmanın özelliklerini gösterdi. Ve Yeşim Salkım, bu işi sevmiş ki, Deniz Seki’yi taklit etmeye başladı. Jüri koltuğunda otururken tıpkı Seki gibi pozlar alıyor, eteklerini sıyırıp bacak bacak üstüne atıyor. Deniz Seki göz dolduruyordu, diğeri taklit gibi oluyor.
TRT’nin film gecesi
PAZAR gecesi TRT’nin iki kanalında üstelik aynı saatte iki film yayınlandı. TRT 1’de Melekler Şehri, can almak için gelen Azrail’i bir doktora âşık etti; TRT 2’de bir Türk filmi vardı, ‘Sen de Gitme’. Bence filmler TRT’ye dizilerden daha fazla yakışıyor.