ÜLKEMİZİ sıcak para ve yaygın medya yoluyla psikolojik bir kuşatmaya tabi tutan çevreler ağızlarından demokrasi kelimesini hiç düşürmüyorlar. Sorosçu vakıflar, dernekler, akademisyenler, Barzanici-sözde-demokratlar, dönek Marksistler sonradan 2. Cumhuriyetçiler, F tipi fitne-fesat topluluğunun elemanları, yobazı-bölücüsü-liboşu-sözde aydını hep birlikte bir “demokrasi” korosu oluşturmuş vaziyetteler. Ayıplı ve eksikli Ne deseniz hemen “demokrasi” diye cevap veriyorlar. Böyle ayıplı ve eksik bir demokrasi olur mu derseniz hep bir ağızdan “demokrasi” diye bağırıyorlar. PKK sempatizanları milli meclise nasıl girerler derseniz, daha yüksek sesle “demokrasi” diye haykırıyorlar. Demokrasiyi bir araç olarak kullanıp Cumhuriyetin temel değerlerini aşındırmak da ne oluyor derseniz. Daha gür sesle hep birlikte bağırıyorlar “demokrasi.” Değerler arasında tercih DEMOKRASİ kavramı ve kelimesinin ağızlarına hiçbir şekilde yakışmadığı bu çevreler maalesef demokrasi şampiyonluğunu kimselere bırakmamaya oldukça kararlı görünüyorlar. Milli kurtuluş savaşını Türk milleti ile birlikte emperyalizme karşı başlatan ve zafere ulaştıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ve bizlere emanet ettiği Cumhuriyet’in altını oymak, aşındırmak, değerlerini yok etmek için yaptıkları her şeyi “demokrasi” maskesi”, “demokrasi istismarı” ile örtbas etmeye çalışıyorlar. Bizleri demokrasi ile Cumhuriyet değerleri arasında bir tercih yapmaya zorluyorlar. Ama yağma yok, Cumhuriyet yoksa zaten demokrasi de olamaz. Atatürk’ün kurduğu, modern ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti bilahare demokrasi ile taçlanmıştır. Kursaklarında kalacak BİRİNİ diğerinden ayırmaya kimsenin gücü yetmez. Bölücüler-gericiler-işbirlikçiler ve teslimiyetçiler demokrasi maskesi ile bu vatanın evlatlarını kandıramayacak, bu ülkeyi bölemeyecek laik-demokratik rejimini yıkamayacaklardır. Bu günlerde “demokrasi” diye bağıranlara dikkatle bakın ve bu zihniyetin sahiplerini teşhis edin. Bunlara rağmen, hem Cumhuriyetimiz, hem demokrasimiz birlikte var olacaktır. Sadece “demokrasi” diye bağıranların art niyetleri ve hevesleri kursaklarında kalacaktır. Bundan zerre kadar kuşkumuz yoktur. Gerçek demokrasiler, bizdeki gibi kendi ayaklarına kurşun sıkmazlar. |