SİYASETTE tüm hesaplar artık Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerine yapılıyor. Gözler ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a odaklanmış durumda. Erdoğan iki seçenek arasında karar verecek. Ya ‘Uzlaşma için adaylarım şunlar’ mesajıyla muhalefete gidecek ya da ‘Abdullah Gül adayımızdır’ diyerek gelecek tepkileri göğüsleyecek. Başbakan, seçim döneminde yaptığı değerlendirmede, uzlaşma arayacağının altını çizmişti. Kulislerde Erdoğan’ın, özellikle Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Dolmabahçe’de gerçekleştirdiği görüşme sonrası ‘uzlaşma’ yaklaşımını birinci öncelik yaptığı öne sürülüyor. Ortaya atılan ‘Dolmabahçe kriteri’ iddiası ne kadar doğru bilinmez; ama atılacak adım ne olursa olsun, tartışmaları da beraberinde getirecek. Zira, parti içinden Gül’ün adaylığı için talepler açıkça dillendiriliyor. Gül de zaten seçimlerin hemen ardından yeniden adaylık sinyali verdi. Aday olmazsa, bu durumu oy verenlere anlatamayacağını düşünüyor. Görünen o ki, Köşk seçimi konusunda zor karar, bu kez muhalefete değil, Başbakan Erdoğan’a kalmış...
Vekilin seçim faturası! 22 TEMMUZ seçimleri, sonuçları kadar partilerin ve milletvekili adaylarının yaptıkları harcamalarla da dikkat çekti. Yardım paketleri, hediye çekleri, kömür çuvalları bol keseden dağıtıldı. Seçim gezileri ve reklam kampanyaları için harcanan para da cabasıydı. “Değirmenin suyu nereden geldi” denildiğinde verilen “Devletin malı deniz” cevabı, belki de malumun ilanı oldu. Ancak bazı adaylar için durum farklıydı. Onlar, binbir türlü hesapla yola çıktı, evini, arabasını satanlar oldu. Bu isimlerden biri de eski Sağlık Bakanı ve MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş’tu. İktidar adaylarının harcadığı paraların kendisini de şaşırttığını belirten Durmuş, bakın neler anlattı: “İktidar partisinin bir adayı 500 bin YTL para harcamış. Benim cebimden çıkan 60 bin YTL, bu da sıkıntıyla. Nasıl oluyor anlamadım. Milletvekili olmadan önce arabam vardı, onu sattım. Şimdi kiralık arabaya biniyorum. Varsa tanıdığınız, araba alacağım; tabii banka kredisiyle... “ Boşuna dememişler; “Borç yiyen, kesesinden yer” diye...
Anayasa taslağında AB izi AKP, sivil Anayasa için düğmeye bastı; tartışmalar başladı. Herkes, Mersin Milletvekili Zafer Üskül’ün sözlerini konuşurken, taslak metindeki dikkat çekici ifadeler ikinci planda kaldı. Oysa özellikle TSK’yı ilgilendiren maddeler AB izi taşıyor. Buna göre, MGK’nın Anayasa’da belirtilen bir kurum olmaktan çıkarılması ve ayrı bir yasaya tabi olması öngörülüyor. Taslak benimsenirse, YAŞ kararları da yargıya açılacak. Konuştuğum üst düzey komutanlar durumdan rahatsız. TSK’nın somut deliller ve titiz incelemelerle disiplin kararlarını aldığını belirten komutanlar, hedefin ordunun laik örgütlenme yapısı olduğunu düşünüyor. Anlaşılan, Anayasa tartışması uzun süre devam edecek.
Fanatik liderlerin futbol rekabeti! SİYASET kulislerinin vazgeçilmez tartışma konularından biri de futboldur. Hele derbi maçları gelip çattığında liderler bile sohbetlerin dışında kalamaz. Bu dönem ise, liderler arasında tam anlamıyla derbi rekabeti yaşanacak. Zira, seçimlerin ardından Meclis’e giren partilerin liderleri üç büyük takımın fanatik taraftarı... Başbakan Erdoğan koyu bir Fenerbahçeli olarak biliniyor. Eski futbolcu Erdoğan, fırsat buldukça tuttuğu takımının maçlarını izliyor, Avrupa Kupası karşılaşmalarını da kaçırmıyor. Kimi zaman sarı-lacivert kravat takmayı ihmal etmeyen Erdoğan, transferleri de yakından takip ediyor. CHP Lideri Deniz Baykal ise Galatasaraylı. Cim Bomlu Baykal, özellikle Avrupa Kupası maçlarında kazanılan zaferlerin ardından sarı-kırmızı kravat takmayı ihmal etmiyor. Baykal, geride kalan sezon sonunda Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu da kutlamış ve partisinin grup toplantısına sarı-lacivert kravatla gelmişti. 22 Temmuz seçimleriyle partisini Meclis’e taşıyan MHP Lideri Devlet Bahçeli ise fanatik Beşiktaşlı. Siyah beyaz renklere gönül veren Bahçeli, yoğun mesaisinden fırsat bulursa takımının maçlarını izliyor, haberlerini takip ediyor. Pazar günü Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında Süper Kupa maçı var. Bakalım sezonun ilk derbisinden çıkacak sonuç, Erdoğan’ı mı, yoksa Bahçeli’yi mi güldürecek.. |