Yalçın BAYER
ybayer@hurriyet.com.tr
İstanbul’a neden rahmet düşmüyor
İSKİ faaliyet raporu, Büyükşehir Meclisi’nden 21 Mayısta geçmişti.
O zaman İSKİ’nin su zammı diye bir konusu yoktu. Aksine, yoksul kesimlere indirim kararı bile alınmıştı.
Ancak yıllar önce ’geliyorum’ diyen kuraklığın etkileri, seçimden sonra yerel yöneticilerin bir anda gözlerini açtı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, bir haftadır zamdan söz ediyor.
İSKİ Genel Müdürü Mevlut Vural ise zam için bir şey söylemiyor.
Büyük umut bağlanan Melen projesinin maliyeti 300 milyon YTL (300 trilyon) tutuyor.
Neden birden zam kararı ortaya çıktı? Bunun gerekçelerinin ortaya dökülmesi gerekiyor.
Yoksa Melen ve Istranca’dan su getirilmesi ile ilgili projelerinin maliyetleri mi büyüdü?
Yoksa, denizden su temini konusunda henüz açıklanmayan projeler mi hayata geçirilecek?
İSKİ çevrelerinde, önümüzdeki yıl Dünya Su Zirvesi’nin hazırlıkları için büyük parasal kaynağa ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Yatırımlar ve harcamaların 500 milyon YTL’yi bulabileceği belirtiliyor
Palandöken’e eskisi gibi kar yağmadı. Erciyes’in kar’ı beklenenden önce eridi. Bolu, Düzce ve Istranca ormanlarında da kar yoktu. Bunun bir tek yanıtı var:
"Bu kadar dar bir coğrafyada bu kadar imar yoğunluğu yaratılmaz; bu kadar nüfus yerleşmesine izin verilmez. AKP geldiğinden beri İstanbul’a 500 bin konutun yapılmasına kapı açılırsa, beton ve asfaltı gökyüzünü ısıtır; bunun sonucunda da rahmet düşmez!"
Bulgaristan ve Romanya bir kaç gün önce yoğun yağış aldı. Ancak o bulutlar İstanbul ve Marmara’yı aşarak Doğu Karadenize döküldü yine. Güneydeki yüksek basınç sistemleri, Avrupa üzerinden gelen cephe sistemlerini bloke ediyor.
Büyükşehir İmar Komisyonu’nda, yeni imar uygulamaları ve plan tadilatları için yüzlerce dosya bekliyor. Hepsi 14 Eylül’de açılacak meclis toplantısını bekliyor.
Yerel yöneticileri, nüfus talebinin yolaçan konut yapımı ile su ihtiyacının daha da artıracağını hesap edemiyorlar.
Su, ne İstanbul’un çevresinde, ne de Türkiye’de ’kıt’ olacak artık.
Unutmadan söyleyeyim... Büyükşehir Belediye Başkanlıkları döneminde Tayyip Erdoğan da, Ali Müfit Gürtuna da ve son olarak Kadir Topbaş "İstanbul’un 2040 yılına kadar su sorunu yoktur" demiyorlar mıydı? Ne oldu böyle?
Şehit törenleri TBMM’de olsun
ŞEHİT vermediğimiz gün hemen hemen kalmadı ama hükümet hálá yok onu kırmadan yok bunu incitmeden nasıl cumhurbaşkanı seçerizle meşgul. Ben kısaca şu öneriyi yapmak istiyorum. Her şehidimiz için cenazesi ile birlikte TBMM önünde saygı duruşu yapalım. Belki böylece hükümetin dikkatini çekip realiteleri görmelerini sağlayabiliriz.
Reha ULUÇAY
UXcell.com -Hong Kong China Wholesaler-Linked to 1000+ China Factories, HK Based Quality Services 30-Day Money Back Guarantee+Warranty
9 Eylül; Genel Merkez
ÖREN’in (Milas) CHP’li belde belediye başkanı Kazım Turan’ın, 9 Eylül’de Tandoğan Meydanı’nda Genel Merkez’e karşı ’demokratik’ tavır ortaya koyacakları yolundaki açıklaması üzerine Ege bölgesinden bir ilçe belediye başkanı arayarak, "Biz bu bu tepkimizi aynı gün Genel Merkez binasının önü olarak değiştiriyoruz. Bu bir ’taban hareketi’ olacaktır. Hiçbir grubun pankartı olmayacak, birlikte hareket edilerek, yaşadığımız sıkıntılar ortaya konulacaktır. CHP’ye oy vermiş, gönül vermiş tüm demokratik kitle örgütleri de orada olacaktır. ’Cumhuriyet’ mitinglerinde olduğu gibi... Kimseyi de davete gerek yoktur. Hiçbir arkadaşımızın bu durum karşısında ’bağımsız’ kalacağı ve DSP’ye geçeceği gibi bir anlayışta olacağını sanmıyorum. Gün birlik ve beraberlik günü; Genel Merkez’i uyarma günüdür."
Sarıkamış töreni için iki valiye teşekkür
SARIKAMIŞ Şehitlerini 93. anma törenlerini yaptık. ’Sarıkamış Dayanışma Grubu’ olarak bir ilki başardık ve Kars-Erzurum valilerinin bu töreni birlikte yapmalarını sağladık. Sizin de katıldığınız 90. yıl kış anma törenlerinden hatırlayacağınız gibi ’kibirli’ bazı yöneticiler bu birlik ve beraberliği engellemek için bizlere çok kötü davranmışlardı ve gerek yaz, gerekse kış törenlerinin ayrı ayrı yapılmasını sağlamışlardı.
Bu yıl sağduyulu iki valimiz sayesinde Kars yöresi Selim tarafından, Erzurum yöresi Şenkaya tarafından Allahüekber’in 3150 metre zirvesinde buluşarak 90 bin şehidin ruhları şad edilmiştir. Anıta birlikte bir anı plaketi çaktılar. 9. Kolordu’nun kahraman askerleri unutulmaz bir gösteri yürüyüşü yaptılar, her iki bölge dağın Selim tarafında bulunan yaylada görkemli bir cirit şöleni izlediler ve yörede birlikten ne kadar güç doğacağını sergilediler. Allahüekber dağında Erzurum’dan gelen 9. Kolordu bandosu çaldı, Sarıkamış Cıbıltepe’ye Sarıkamış Dayanışma Grubu’nun yaptırdığı 52 metre yüksekliğindeki bayrak direğine bayrak çekilirken Erzurum Yakutiye Belediyesi mehter takımı marşlar çaldı.
Bu yöre siyasilerin yarattığı suni ayrımcılık nedeni ile yıllarca siyaset, ekonomi ve turizm yönünden çok şeyler kaybetti. Bu iki bürokratın tüm politik baskıları göz ardı ederek yöreye getirdikleri birlik ve beraberliğin devamı için onları desteklemeliyiz. Yöre halkımızın birlik ve beraberliğe çok ihtiyacı olduğu bu günlerde Kars Valimiz Sn. Mehmet Ufuk Erden ve Erzurum Valimiz Sn. Celalettin Güvenç’e teşekkür ediyoruz ve başarılarının devamını diliyoruz.
Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ
Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı
YSK, resmi internet sitesinde sandık seçim sonuçlarını adeta gizli tutarak yayınlamıyor. YSK’nın sitesinde araştırmalarıma rağmen bulamıyoruz. Dolayısıyla en azından kendimin oy kullandığı sandıktan çıkan sonuçların resmi sitede doğru kayda geçirilip geçirilmediğini kontrol etmekten yoksun kalıyor, şüphe duyuyorum.
Gökhan ECEVİT
BAŞBAKAN’ın söylediği gibi sağlık kuruluşlarında bedava çocukların bakılması hayaldir. Sarıyer ilçesindeki hiçbir devlet hastanesinde ultrason cihazı yoktur. 6 yaşındaki bir çocuğun yaşadıklarını görünce utandım. Böbürlenmek demek boşunaymış. Ama Sarıyer Belediyesi otoparkına bakarsanız 20-25 araçın hepsinin yeni olduğunu görebilirsiniz.
Rıza KÖROĞLU- Mak.Y.Müh.
DRAGOS Doğayı Koruma Derneği’nden Hülya Göksel diyor ki: "Maltepe eski Belediye Başkanı Bahtiyar Uyanık hakkında kaçak hastane inşaatına göz yummaktan yargılanmasına karar verilmesi, bunca yıllık uğraşımızından sonucuDUR. Demek ki yanlış hesabın Bağdat’tan döndüğü gibi yanlış kararlar da yüce ve bağımsız yargıdan geri dönüyor." (Hurriyet)