8 Ağu 2007

PKK ninnisi...



PKK ninnisi...

08.08.2007

BEHİÇ KILIÇ
behic.kilic@tercuman.com.tr


IRAK Başbakanı gelmiş de, PKK’yı terör örgütü olarak tanımış da, gereken yapılacakmış da!..
Geçiniz.

Great British Heritage Pass - Buy Online


Adamın geldiği gün, Başkent protokolü Kocatepe’de şehit başında iken.
Tam o sırada, yeni haber geliyor..
Gene, bir mayın ve üsteğmen şehit!..
Iraklı gelmiş de, PKK’ya terör çetesi demiş de, yanında Dışişleri Bakanı ve PKK ile mücadele koordinatörü (!) de varmış da!..
ABD istiyor, Ankara ninni söylüyor!..
Çocuklarımız, sonsuz uyku için sırayla gidiyor.
Eşkıya, mayını toprağa gömüyor.. Gitmiyor, pusuya yatıp gözlüyor!.. Askerlerimizi taşıyan aracı gözlüyor, hedefe gelince, uzaktan kumandaya basıyor!.. Marifetini seyrediyor.. Sonra bir anda ortadan kayboluveriyor!.. Türk askeri, kendi topraklarında düşmanın açık hedefi ve bu durum öyle izahı mümkünsüz bir durum ki; dünyanın bir başka köşesinde eşi örneği yoktur..
Düşmanın eli, Türk topraklarında, Türk askerine karşı siyaseten daha güçlüdür!.. Askerin mücadele inisiyatifi, yasalarla kısıtlı haldedir ve bedeli, birbiri ardına verilen canlardır.
Genelkurmay Başkanı, bir süre önce gazetecilere durumu şu sözlerle anlatmıştı..
“Ben bu mücadeleyi şuna benzetiyorum. İki boksör ringe çıkıyor. Hakem önce birinci boksöre, ‘Belden aşağı vurmayacaksın, kafa atmayacaksın dur deyince duracaksın’ diyor. Birinci boksör, ‘Peki’ diyor. Köşesine gidiyor. İkinci boksöre de aynı şeyleri söylüyor. Boksör diyor ki ‘Yo, ben kafa da atarım tekme de atarım. Her şeyi yaparım’ terörle mücadele böyle bir şey. Terörist kurallara uymaz. Şiddetten başka bir şey bilmiyor. Buna rağmen TSK mücadelesini yasal zeminde yürütmek zorunda. Yasal zeminde yürütürken zaman zaman da sıkıntılarımız oluyor. Onu da ifade edeyim.”
Bu “sıkıntı”ların boyutu, aktarıldığından da büyük.. Komutan’ın örneğinden bu anlaşılıyor..
“Mesela Haziran ayında ‘Polis salahiyetleri ile ilgili kanunda bazı değişiklikler yapıldı. İki türlü arama vardır. Biri adli arama, diğeri şüphe üzerine arama. Bir istihbarat alıyorsunuz. Yol kontrol noktasında bir aracı durdurup aramak istiyorsunuz. Kamyon veya kapalı bir araç. Haziran ayında kabul edilen kanun gereği araca sadece bakabiliyorsunuz. İç kısımlarını arama hakkınız yok. Peki silahı arabanın bagajına saklamışsa nasıl bulacaksınız? Bunu yapamıyorsunuz. Böyle sıkıntılarımız var. Bu sıkıntıları gerekli kurullarda çok açık olarak ifade ediyoruz.”
Erzincan-Çağlayan yolunda bir kamyon, şüphe üzerine durduruluyor. Bir anda, kamyonunun kasasından ateş edilmeye başlanılıyor.. Kamyonun, eşkıyaları, cephaneleri ile taşıdığı böylece anlaşılıyor.. Eğer militanlar paniğe kapılmasalar, yakalanmayacaklar.. Çünkü kamyon dışarıdan bakılınca, arı kovanı ile yüklü görünüyor.. Kamuflaj öyle.. Ve bu kovanların altına bakmak, o anda mümkün değil, yasa böyle..
Bölücü terörün yükseldiği 1990’lı yıllarda güvenlik kuvvetlerinin geniş yetkileri vardı. Ancak 2002 yılında Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamasının kaldırılması ardından AB’ye uyum yasaları bu yetkileri büyük ölçüde kaldırdı. Şu anda TSK, İller İdaresi Yasası çerçevesinde terör mücadelesini yürütmek durumunda.
Uygulamada yaşanan sıkıntılar ve geçmiş döneme göre kısıtlatan yetkiler konusu, 2006 Temmuzu’nda Başbakan Erdoğan’a, Genelkurmay’da verilen terör brifinginde de ayrıntılı biçimde anlatıldı. Ve Erdoğan, bu değerlendirmelere genel olarak katıldığını ifade etti. Ama o kadar...
Orgeneral Büyükanıt ne diyor?..
“İki boksör var, biri kurallara uyuyor, öbürü için kural yok...”
22 Temmuz’da sonra, şartlar biraz daha değişti. Kurallara uyan boksörün artık elleri de bağlıdır. Çete TBMM’dedir artık (Tercüman)