| CUMHURBAŞKANI seçimleri her dönem ülkede tansiyonu yükseltmiştir ancak, bu kez olağan dışı bir seçim süreci yaşanıyor. Eğer yeni bir sürpriz olmazsa Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, önümüzdeki hafta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den görevi devralmış olacak. Peki Gül’ün yaklaşımları konusunda herkesin kafası rahat mı?
Kimileri hâlâ Hayrünisa Hanım’ın türban modasıyla uğraşsa da akıllarda yanıt bekleyen pek çok soru var. Bakın bazı gerilimlerin işareti olması beklenen ve yanıt aranan bu sorular neler...
Cumhurbaşkanı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başkomutanıdır. Köşke çıkacak isim Gül olursa, Yüksek Askeri Şura kararları önüne geldiğinde ne yapacak? Başbakan olduğu dönemde ihraç kararlarına şerh koyan Gül, örneğin aralık ayında bunları imzalamazsa ne olur? Malumunuz AKP’li Başbakan ve Milli Savunma Bakanı sürekli bu kararlara şerh düşüyor.
Seçilmesi halinde MGK toplantılarına başkanlık edecek olan Gül, asker ile sivil kanat arasında görüş ayrılığı çıktığında nasıl bir tavır takınacak?
Cumhurbaşkanı Sezer özellikle atamalardaki hassasiyeti nedeniyle sık sık AKP ile karşı karşıya gelmişti. Sezer’in veto ettiği isimler, yeni atama kararnameleri ile yeniden köşke gelirse Gül ne yapacak? YÖK’ten üniversitelere, yargı kurumlarından bürokratlara kadar gönderilecek kararnamelerde nasıl davranacak?
Siyasi simge olarak görülen türban konusunda hassasiyet hâlâ sürüyor. Resmi davetler ve askeri resepsiyonların tamamında ülkenin bir numaralı isminin eşi hiç bulunmayacak mı?
Türkiye, üç yıldır Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’yi, terörle mücadele konusundaki tavrı, Irak’ın toprak bütünlüğü ve Türkiye konusundaki bakış açısı nedeniyle davet etmiyor. Gül Köşk’e çıkarsa, AKP’nin soğuk yaklaşmadığı Talabani’ye bakışı ne olacak? Irak Devlet Başkanı Türkiye’ye davet edilecek mi?
Devlet başkanları için verilen özel yemeklerde geleneksel olarak yapılan konuklar onuruna kadeh kaldırma törenleri Gül döneminde sona erecek mi? Uluslararası diplomatik kurallar yeni dönemde nasıl uygulanacak?
Sözün özü Köşk’e çıkacak isim kim olursa olsun, Cumhuriyet değerleriyle, kişisel değerleri arasında tercih noktasında kaldığı müddetçe kuşkuları silmek kolay olmayacaktır.
Seçmen tavlama formülü...
SİYASİ partiler genel seçimlerin ardından yerel seçimler içinde hazırlıklara şimdiden başladı. 22 Temmuz’da sandıktan tek başına iktidar olarak çıkan AKP formülünü bulmuş bile...
Geçen dönem özellikle kırsal kesimdeki oyları almak amacıyla KÖYDES Projesi’ni devreye sokan ve 3 yılda 4.2 milyar YTL kaynak aktaran AKP, bu kez yerel seçimler için BELDES Projesi’ne hız verecek. Kulağıma gelen bilgilere göre, 2007’de 3 milyon YTL aktarılan BELDES için aslan payı 2008’de ayrılacak.
Bütçede nüfusu 10 bini altında olan belediyelerin içme suyu, yol alt yapısı, tesis geliştirme ve onarım işleri için gereken demir, çimento ve boru gibi ihtiyaçlar için yüklü miktarda pay konulacak. Geçtiğimiz ay İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Zekeriya Şarbak imzasıyla valiliklere genelgede gönderildi. Merkezi idareden karar beklemeden ödemeler belediye başkanı imzası ile yapılabilecek. Kontrolleri vali ve kaymakamlar gerçekleştirecek. Bakalım KÖYDES ile köylerin bile oylarını almayı başaran AKP, bu kez BELDES ile yerel seçimlerde umduğunu bulabilecek mi?
Saklı cennetten bakış...
MAVİNİN her tonu orada var. Koyusu, turkuvazı, gök mavisi, alabildiğine berrak.
Kızlar Sivrisi’nde dağ kokusunu alan ve Doğanbaba Ovası’ndan beslenen rüzgar, yeşil çam ağaçları arasından yanağınızı ve kulağınızı okşarken, aldığınız nefesin değeri bir kat daha artıyor içinizde.
Evet burası saklı bir cennet. Burdur’un Yeşilova İlçesi yakınlarındaki Salda Gölü mavinin ihtişamına bir başka güzellik katıyor.
Burası Türkiye’nin en derin 2. gölü... Berraklık açısından da dünyanın sayılı mekanlarından biri. Dedik ya saklı kalmış bir cennet, insan elinin fazla değmediği bir yer. Gölün hemen yamacındaki Doğanbaba köyündeyiz. Burası benim memleketim. Ankara’dan Göller Yöresi’ne gelsek de başkent gündeminden kaçmak elbette mümkün olmuyor. Eş dost kiminle sohbet etsek söz dönüp dolaşıp Çankaya Köşkü seçimlerine geliyor.
Dile getirilen hassasiyetler Anadolu’nun diğer mekanlarından faklı değil.
Herkes cumhurbaşkanlığı koltuğuna kim oturursa otursan ülkenin değerlerine sahip çıkılması gerektiğinin altını çiziyor.
Cumhurbaşkanını Meclis seçecek olsa da Türk halkı her gelişmeyi ve yapılan her açıklamayı can kulağıyla dinliyor. Cumhuriyetin değerleri konusundaki hassasiyetlerini koruyan Anadolu insanı yeni dönemi de dikkatle izley (Tercuman)
|
Yerin Kulağı Var